Bir gelişmeyi duyurmanın en basit ama en kritik yollarından biri basın bülteni yazmaktır. Ancak gerçek şu: Her yazılan metin “haber” olmaz. Ve her gönderilen dosya, gazetecinin ilgisini çekmez.
İyi bir basın bülteni, kapıyı aralayan anahtardır. Medyada yer almak istiyorsanız, o kapıya neyle gittiğiniz önemli. İsterseniz birlikte bakalım: Basın bülteni yazarken nelere dikkat etmeli?
İlk kural basit: Bu bir reklam metni değil. “Harika bir ürün!”, “Sektöre damga vuracak!” gibi iddialı cümleler basın bülteninde yer bulmaz. Çünkü basın mensubu, süslü ifadeler değil, haber değeri arar. Ne oldu? Kim yaptı? Nerede, ne zaman, neden yaptı? Bunları başta söyleyin. Lafı dolandırmadan, meseleyi ilk paragrafta netleştirin. Gerisini isteyen devam eder zaten.
Kısa, öz ve merak uyandırıcı olun
İyi bir başlık çoğu zaman farkı yaratır. “ABC Şirketi Yeni Üretim Tesisi Açtı” demek var, bir de “ABC, 100 Milyon TL’lik Yatırımla Türkiye’deki En Büyük Üretim Tesisini Açtı” demek. Hangisi dikkat çeker? Aynı şey içerik için de geçerli. Konuyu anlatın, sayfalarca değil. Bir bülten en fazla bir sayfa olmalı. Kimse daha fazlasını okumuyor zaten. Hele konu basın mensubuysa, saniyeler içinde karar veriyor: “Bu haberdir” ya da “Sil gitsin”.
Gerçekten ilginç mi?
Kendi içinizde samimi olun. Bu gelişme sizin dışınızda birini ilgilendiriyor mu? Haber değeri taşıyor mu? Sırf “duyurmak istiyoruz” diye herkesin ilgisini çekecekmiş gibi yazmak sizi değil, mesajınızı zayıflatır. Bazen hiç bülten göndermemek, gereksiz bir bülten göndermekten daha güçlü bir harekettir.
İnsan dokunuşu ekleyin
Alıntılar bu işin can suyudur. CEO’nun ya da proje yöneticisinin kısa bir açıklaması, metne canlılık katar. “Şirketimiz bu yatırımla bölgeye istihdam sağlamayı hedefliyor” gibi bir cümle, rakamların soğukluğunu kırar. Unutmayın, haberin içinde insan varsa, ilgi artar ve detaylarla boğmayın ama bilgi eksik de kalmasın.
Teknik bilgiler varsa sadeleştirin. Gerekiyorsa ek dosya olarak gönderin. Ama metnin içinde sadece anlamı olan bilgileri bırakın. Gereksiz her detay, ilgiyi biraz daha azaltır.
Bir de her bültenin sonuna mutlaka şirket bilgisi ve iletişim detayları ekleyin. “Daha fazla bilgi için kime ulaşacağız?” sorusuna açık cevap verin.
Son olarak: bülteni yolladığınız kişi de bir insan
Onlarca eposta alan, sürekli içerik yağmuruna tutulan basın mensuplarının içinden sıyrılmak kolay değil. Bu yüzden formatınız, görseliniz, konunuz ve zamanlamanız bir araya geldiğinde çalışmalı. Görsel varsa, çözünürlüğü yeterli olsun ama 40 MB da olmasın.
Ve en önemlisi: bülteninizin özeti, bir gazetecinin ağzından çıkabilecek şekilde kurgulansın. O haberi sizin yerinize yazabilecek hale gelsin.
Unutmayın...
Basın bülteni yalnızca bilgi vermek için değil, ilişki kurmak içindir. İyi bir bülten, yalnızca haberde yer almanızı değil, medyayla güvene dayalı bir bağ kurmanızı da sağlar.